26 Kasım 2007 Pazartesi

24 Kasım Özel Eğitim Sistemine Bakış




Bir öğretmen olarak eğitim sistemimizdeki yanlışları kanunların izin verdiği verdiği ölçüde aşırı marjinal fikirlerimi kendime saklayarak açıklamak istiyorum.

İlk olarak şu an ve geçmişte yetiştirdiğimiz öğrenciler fazla olmamakla birlikte belirli başarılara imza atmışlarsa bunlar Meb yardımıyla değil Meb'e rağmen başarmışlardır.

Çözüm önerilerime gelince;

1- Milli eğitim çatısı altındaki bütün okullar denetimi Meb'de kalmak şartıyla ya özelleştirilmeli yada müdürler denetimine verilerek özerkleştirilmelidir. Okulların parasal gelir ve gider durumları tamamen okul yöneticilerine bırakılmalıdır. Devlet ise teşviği okula değil, öğrenciye vermelidir. Bu nasıl olacak diye sorarsanız ; Sadece herhangi bir okula kaydını yaptırdığına dair belge getiren öğrenciye mukabilen devlet o okula öğrenim ücretleri için belirlenen parayı aktarmalıdır. Çok daha kaliteli ve lüks bir okula gitmek isteyen öğrenci ise farkı kendi maddi imkanlarıyla ödemelidir.
Bu sistemle her okul arasında öğrenci çekmek için bir rekabet yaşanacağı gibi öğrencilerde en uygun fiyata en iyi okulu bulmak için yarışıcaklardır. Burada ise rekabette geri kalanların kaybedeceği doğal bir seleksiyon süreci başlamış olacaktır.

2-Eşitlik dünyanın en büyük yalanıdır. Herkese eşit bir Dünya sisteminin işe yaramadığı Sovyet Rusya'nın yıkılışından anlaşılsa gerek. Amacımız herkese aynı ve eşit eğitimi vererek aynı tip ve seviyede bireyler yetiştirmek değil. Çeşitliliği ve farklı seviyeleri gözeten bir eğitim sistemi olmalıdır. Her yıl yüzbinlerce gencimiz heterojen sınıflar dolayısıyla yok olmaktadır. Ayrıca farklı ilgi ve yetenekleri olan 40 kişiyede aynı şeyleri öğretirseniz başarı şansınız en fazla 40'ta 1 olur. Örneğin teknolojiye ve dünyanın gelişimine bağlı olarak eğer talep varsa Kurbağa bacağından farklı tadlar yaratma okulu dahi açabilirsiniz. Artık bazı korkularımızı yenmemiz gerekiyor.

3-Her öğretmene eşit ücret ve eşit statü vs. uygulamalar kaldırılsın. Her öğretmenin performansına ve eğitim birikimine göre ücret alabileceği bir piyasa mekanizması kurulmalı. Zaten 1. madde deki söylediklerim yapıldıktan sonra her öğretmenin değeri serbest piyasa içerisinde kendiliğinden fiyatlandırılacaktır. Ondan sonra hiç bir öğretmen devlet bana şu kadar para vermeli diyemecektir. İstemiyorsan çalışma.

4-Balık baştan kokar lafı tam bu maddelik. İlk olarak üniversiteler bağımsızlığa kavuşmalı. Devlette bu kadar iç içe olan bir ortamda yaratıcı düşünce ve kalite olamaz. Üniversitelerde yatişen öğrenciler bile hala ezberci bir eğitim sistemiyle düşünmeden ve sorgulamadan eğitim görüyorsa bu üniversitelerden mezun olan öğretmenlerden de fazlasını bekleyemeyiz. Ayrıca her yeni açılan üniversiteye masrafsız olduğu için bir eğitim fakültesi açma saçmalığından vazgeçmeliyiz.

5-Bir de zorunlu eğitim kaldırılsın diyeceğim. Hadi oradan sende bu kadar da olmaz diyeceksiniz. Galiba böyle bir fikir için kimse hazır değil. Zorunlu eğitimin neden kaldırılması konusundaki görüşlerimi ise başka bir yazımda ayrıntılı olarak ele alacağım.

Gördüğünüz gibi çözümü ayrıntılara değil de bütüne bakınca daha iyi görebiliyoruz. Farkederseniz bu yazıda sınıf mevcutları düşürülsün, öğretmenlerin yükleri azaltılsın, akıllı sınıflar kurulsun, yeni okullar yapılsın, zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılsın gibi çözüm önerileri yok! Rekabete aç ve gerisine karışma su akar yatağını bulur.

1 yorum:

asref dedi ki...

Eşitliğin gözüçıksın gerçekten söylediğiniz şu cümle çok hoşuma gitti.''Eşitlik dünyanın en büyük yalanıdır.'' ama sizinde bilmeniz gerekirki burası türkiye yane burda eşitlik aramak biraz da saçmalıktır.Saçmalık diyorum çünkü olması çok sor bir şeydir.
Umarım sizn sesinizi de birleri duyarda bu eşitsizliği bozar.